→ Turkish Sentences From Tatoeba 11 → Start Learning / Download MP3 Flashcards

Question		Answer
Children play with toys. start learning		Çocuklar oyuncakları ile oynarlar.
Choose a dress you like. start learning		Hoşlandığın bir elbise seç.
Choose the one you like. start learning		Sevdiğin birini seç.
Chris didn't have a car. start learning		Chris'in bir arabası yoktu.
Clay accepted the offer. start learning		Clay teklifi kabul etti.
Close your eyes, please. start learning		Gözlerini kapa lütfen.
Come and see me tonight. start learning		Bu gece beni görmeye gel.
Come as soon as you can. start learning		Gelebildiğin kadar kısa zamanda gel.
Come on, answer quickly. start learning		Haydi, çabuk cevap ver.
Congress refused to act. start learning		Kongre eylemi reddetti.
Correct me if I'm wrong. start learning		Hatalıysam beni düzelt.
Could I borrow a pencil? start learning		Bir kurşun kalem ödünç alabilir miyim?
Could I use your pencil? start learning		Kurşun kalemini kullanabilir miyim?
Cut the pie into slices. start learning		Tartı dilimle.
Days are getting longer. start learning		Günler uzuyor.
Debbie! Can you hear me? start learning		Debbie! Beni duyabiliyor musun?
Did he support her idea? start learning		O onun fikrini destekledi mi?
Did I hurt his feelings? start learning		Onun duygularını incittim mi?
Did they hear correctly? start learning		Doğru duydular mı?
Did you clean your room? start learning		Odanızı temizlediniz mi?
Did you come here alone? start learning		Buraya yalnız geldin mi?
Did you enjoy your trip? start learning		Gezinizden hoşlandınız mı?
Did you grade the tests? start learning		Testleri derecelendirdin mi?
Did you push the button? start learning		Butona bastın mı?
Did you study yesterday? start learning		Dün çalıştın mı?
Did you wash your hands? start learning		Ellerinizi yıkadınız mı?
Did you write this book? start learning		Bu kitabı yazdın mı?
Dinner is on me tonight. start learning		Bu gece akşam yemeği benden.
Do they love each other? start learning		Onlar birbirlerini seviyorlar mı?
Do you accept this card? start learning		Bu kartı kabul eder misiniz?
Do you accept Visa card? start learning		Kredi kartı kabul ediyor musunuz?
Do you feel like eating? start learning		Canın yemek istiyor mu?
Do you get enough sleep? start learning		Yeterince uyuyor musun?
Do you have a timetable? start learning		Bir takviminiz var mı?
Do you have any sisters? start learning		Herhangi bir kız kardeşin var mı?
Do you have any tattoos? start learning		Hiç dövmen var mı
Do you have cough drops? start learning		Öksürük damlan var mı?
Do you have enough food? start learning		Yeterli yiyeceğin var mı?
Do you have enough time? start learning		Yeterli zamanın var mı?
Do you know his brother? start learning		Onun erkek kardeşini biliyor musunuz?
Do you know how to swim? start learning		Nasıl yüzeceğini biliyor musun?
Do you know what I mean? start learning		Ne demek istediğimi biliyor musunuz?
Do you know who did it? start learning		Onu kimin yaptığını biliyor musun?
Do you like this blouse? start learning		Bu bulüzü sever misiniz?
Do you like to be alone? start learning		Yalnız olmayı sever misin?
Do you live in Sasayama? start learning		Sasayama'da mı yaşıyorsun?
Do you live in the city? start learning		Şehirde mi yaşıyorsunuz?
Do you talk to your dog? start learning		Köpeğinle konuşur musun?
Do you think he is dead? start learning		Onun ölü olduğunu mu düşünüyorsun?
Do you think I'm pretty? start learning		Hoş olduğumu düşünüyor musunuz?
Do you think I'm pretty? start learning		Sizce ben hoş muyum?
Do you think I'm stupid? start learning		Benim aptal olduğumu düşünüyor musunuz?
Do you think I'm stupid? start learning		Sizce ben aptal mıyım?
Do you want to sit down? start learning		Oturmak istiyor musunuz?
Do you watch television? start learning		Televizyon izler misiniz?
Does he have many books? start learning		Onun çok sayıda kitapları var mı?
Does Tony run every day? start learning		Tony her gün koşar mı?
Don't add too much salt. start learning		Çok fazla tuz katmayın.
Don't come into my room. start learning		Odama gelme.
Don't eat between meals. start learning		Öğünler arası yemek yeme.
Don't forget to call me. start learning		Beni aramayı unutma.
Don't forget your stuff. start learning		Eşyalarını unutma.
Don't give up the fight. start learning		Mücadeleden vazgeçme.
Don't go out after dark. start learning		Karanlıktan sonra dışarı çıkma.
Don't let go of my hand. start learning		Elimi bırakma.
Don't look into the box. start learning		Kutuya bakma.
Don't play in this room. start learning		Bu odada oynama.
Don't put it on my desk. start learning		Onu masamın üzerine koymayın.
Don't put it on my desk. start learning		Onu masama koymayın.
Don't read in this room. start learning		Bu odada okuma.
Don't sit on that bench. start learning		O bankın üzerinde oturma.
Don't speak in Japanese. start learning		Japonca konuşma.
Don't swim in the river. start learning		Nehirde yüzme.
Don't take it out on me. start learning		Hırsını benden alma.
Don't take it seriously. start learning		Onu ciddiye almayın.
Don't take it seriously. start learning		Onu ciddiye alma.
Don't tell her about it. start learning		Ona bu konudan bahsetme.
Don't touch the flowers. start learning		Çiçeklere dokunma.
Don't walk on the grass. start learning		Çim üzerinde yürüme.
Don't waste your breath. start learning		Nefesinizi boşa harcamayın.
Don't you know his name? start learning		Onun adını bilmiyor musunuz?
Don't you like baseball? start learning		Beyzbol sevmez misin?
Eat as much as you like. start learning		İstediğin kadar çok ye.
Either Tom or I must go. start learning		Ya Tom yada ben gitmeliyim.
English is third period. start learning		İngilizce üçüncü dönem.
Everybody calls him Mac. start learning		Herkes ona Mac der.
Everybody laughed at me. start learning		Herkes bana güldü.
Everyone calls him Jeff. start learning		Herkes ona Jeff der.
Everything here is mine. start learning		Buradaki herşey benim.
Fashions change quickly. start learning		Moda çabucak değişir.
Fill the tires with air. start learning		Lastiklei havayla doldur.
Football is an old game. start learning		Futbol eski bir oyundur.
Fresh food is wonderful. start learning		Taze gıda harika.
Get me a ticket, please. start learning		Bana bir bilet al, lütfen.
Give me a cup of coffee. start learning		Bana bir fincan kahve ver.
Give me a drink, please. start learning		Lütfen bana bir içecek verin.
Give me a glass of milk. start learning		Bana bir bardak süt ver.
Give me a second chance. start learning		Bana ikinci bir şans ver.
Give me another example. start learning		Bana bir örnek daha ver.
Give me something to do. start learning		Bana yapacak bir şey verin.
Give us a ride downtown. start learning		Bizi şehir merkezine götür.
Glass is made from sand. start learning		Cam kumdan yapılır.
Goodbyes are always sad. start learning		Vedalar her zaman üzücüdür.
Goro is good at English. start learning		Goro İngilizcede iyidir.
Great minds think alike. start learning		Büyük akıllar benzer düşünürler.
Great weather, isn't it? start learning		Hava harika, değil mi?
Hanako called his bluff. start learning		Hanako onun blöfünü gördü.
Did anyone ask for me? start learning		Beni soran oldu mu?
Has Lucy telephoned yet? start learning		Lucy henüz telefon etti mi?
Hasn't Kate arrived yet? start learning		Kate henüz varmadı mı.
Have I kept you waiting? start learning		Seni beklettim mi?
Have you been to London? start learning		Londra'da bulundun mu?
Have you been waited on? start learning		Size hizmet edildi mi?
Have you called her yet? start learning		Henüz onu aradın mı?
Have you heard from her? start learning		Ondan haber aldın mı?
Have you met each other? start learning		Birbirinizle tanıştınız mı?
Have you met her before? start learning		Onunla daha önce tanıştınız mı?
Haven't you decided yet? start learning		Henüz karar vermedin mi?
He abandoned his family. start learning		O, ailesini terk etti.
He abuses his authority. start learning		O yetkisini kötüye kullanıyor.
He added up the figures. start learning		O, rakamları topladı.
He answered incorrectly. start learning		O yanlış cevap verdi.
He arrived in a big car. start learning		O, büyük bir arabada geldi.
He asked for more money. start learning		O daha fazla para istedi.
He asked for some money. start learning		O biraz para istedi.
He asked me to help him. start learning		O ona yardım etmemi rica etti.
He asked us to help him. start learning		O, ona yardım etmemizi rica etti.
He ate all of the apple. start learning		O, elmaların hepsini yedi.
He began to feel afraid. start learning		O korkmuş hissetmeye başladı.
He behaved like a child. start learning		O bir çocuk gibi davrandı.
He betrayed his country. start learning		O, memleketine ihanet etti.
He bought her a sweater. start learning		O ona bir kazak aldı.
He bought us nice books. start learning		O bize güzel kitaplar satın aldı.
He bowed to his teacher. start learning		O, başıyla öğretmenini selamladı.
He burned himself badly. start learning		O kendini kötü bir şekilde yaktı.
He called a taxi for me. start learning		O benim için bir taksi çağırdı.
He called her bad names. start learning		Onu kötü isimlerle isimlendirdi.
He came back after dark. start learning		O, karanlıktan sonra geri döndü.
He came here to help me. start learning		Bana yardım etmek için buraya geldi.
He came out of the room. start learning		O odadan çıktı.
He can read pretty well. start learning		O, oldukça iyi okuyabilir.
He can read well enough. start learning		O yeterince iyi okuyabilir.
He can swim like a fish. start learning		O bir balık gibi yüzebilir.
He can swim on his back. start learning		O, sırt üstü yüzebilir.
He can't know the truth. start learning		O, gerçeği bilemez.
He catches colds easily. start learning		O kolayca soğuk algınlığına yakalanır.
He couldn't get the job. start learning		O, işi alamadı.
He decided on a red car. start learning		O kırmızı bir arabada karar kıldı.
He decided to go abroad. start learning		O, yurt dışına gitmeye karar verdi.
He decided to go abroad. start learning		O, yurtdışına gitmeye karar verdi.
He decided to marry her. start learning		O onunla evlenmeye karar verdi.
He declined my proposal. start learning		O benim önerimi reddetti.
He did not get up early. start learning		O erken kalkmadı.
He did not sleep a wink. start learning		O, gözünü kırpmadı.
He did not speak at all. start learning		O, hiç konuşmadı.
He didn't used to drink. start learning		O içmezdi.
He died by the roadside. start learning		O, yol kenarında öldü.
He died of that disease. start learning		O, o hastalıktan öldü.
He died two hours later. start learning		İki saat sonra öldü.
He does not like tennis. start learning		O, tenisten hoşlanmaz.
He doesn't look his age. start learning		O yaşında görünmüyor.
He doesn't need to work. start learning		O, çalışmak zorunda değildir.
He drinks too much beer. start learning		O çok fazla bira içer.
He dropped in to see us. start learning		O bizi görmek için uğradı.
He drowned in the river. start learning		O nehirde boğuldu.
He enjoyed those visits. start learning		O, o ziyaretlerden zevk aldı.
He faced toward the sea. start learning		O, yüzünü denize doğru döndü.
He finally got his wish. start learning		O, nihayet isteğini gerçekleştirdi.
He found me a good seat. start learning		O bana iyi bir koltuk buldu.
He found out the secret. start learning		O sırrı öğrendi.
He gave the child a toy. start learning		O, çocuğa bir oyuncak verdi.
He gets mad very easily. start learning		O çok kolay kızar.
He goes there every day. start learning		O, her gün oraya gider.
He got a bad reputation. start learning		Onun kötü bir ünü var.
He got across the river. start learning		O, nehri geçti.
He got lost in the city. start learning		O şehirde kayboldu.
He got lost in the park. start learning		O, parkta kayboldu.
He got through his work. start learning		O işini başardı.
He got tired of reading. start learning		O okumaktan bıktı.
He got used to the work. start learning		O, işe alıştı.
He had his tooth pulled. start learning		O dişini çektirdi.
He had to carry the bag. start learning		O çantayı taşımak zorunda kaldı.
He has a lot of hobbies. start learning		Onun bir sürü hobileri vardır.
He has a sense of humor. start learning		Onun bir mizah anlayışı vardır.
He has already gone out. start learning		O zaten dışarı gitti.
He has already said yes. start learning		O zaten Evet dedi.
He has an ear for music. start learning		Onun müzik kulağı var.
He has been to Hokkaido. start learning		O Hokkaido'da bulundu.
He bought a new car. start learning		O yeni bir araba satın aldı.
He has gone to Hokkaido. start learning		O, Hokkaido'ya gitti.
He has no eye for women. start learning		Onun kadınlarda gözü yok.
He has to speak English. start learning		O İngilizce konuşmak zorunda.
He hoped to be a sailor. start learning		O bir denizci olmayı umuyordu.
He introduced me to Sue. start learning		O beni Sue'ya tanıttı.
He invited me to dinner. start learning		O beni akşam yemeğine davet etti.
He is a baseball player. start learning		O bir beyzbol oyuncusudur.
He is a bit of a coward. start learning		O biraz korkak.
He is a famous composer. start learning		O ünlü bir bestecidir.
He is a friendly person. start learning		O dost bir kişidir.
He is a great scientist. start learning		O, büyük bir bilim adamıdır.
He is a highly paid man. start learning		O yüksek ücretli bir adamdır.
He is a lover of sports. start learning		O bir spor aşığı.
He is a man of his word. start learning		O, sözünün adamıdır.
He is a medical student. start learning		O bir tıp öğrencisidir.
He is accused of murder. start learning		O cinayetle suçlanıyor.
He is afraid of the dog. start learning		O, köpekten korkuyor.
He is as poor as can be. start learning		O olabildiğince fakirdir.
He is as strong as ever. start learning		O, her zamanki kadar güçlü.
He is at home in France. start learning		O, Fransa'daki evindedir.
He's always busy. start learning		O her zaman meşgul.
He is doing a super job. start learning		O, süper bir iş yapıyor.
He is drawing a picture. start learning		O bir resim çiziyor.
He is eager to go there. start learning		O, oraya gitmek için istekli.
He is fluent in Chinese. start learning		O Çincede akıcıdır.
He is full of new ideas. start learning		O, yeni fikirlerle dolu.
He is going to help you. start learning		O size yardımcı olacak.
He is hard to deal with. start learning		Onunla ilgilenmesi zordur.
He is hard up for money. start learning		Onun para için eli darda.
He is just killing time. start learning		O sadece zaman öldürüyor.
He is known to everyone. start learning		O herkese tanıdıktır.
He is looking for a job. start learning		O bir iş arıyor.
He is loyal to his boss. start learning		O, patronuna sadıktır.
He is lying on the sofa. start learning		O, kanepede uzanıyor.
He is no friend of mine. start learning		O benim arkadaşım değil.
He is no relation to me. start learning		O benimle akraba değil.
He is no stranger to me. start learning		O bana hiç yabancı değil.
He is not a good person. start learning		O, iyi bir insan değil.
He is not from Hokkaido. start learning		O, Hokkaido'lu değildir.
He is not honest at all. start learning		O hiç dürüst değil.
He is not like he seems. start learning		O göründüğü gibi değil.
He is not what he seems. start learning		O, göründüğü gibi değil.
He is out of the office. start learning		O, ofisin dışında.
He is putting on weight. start learning		O, kilo alıyor.
He is rather optimistic. start learning		O oldukça iyimserdir.
He is respected by them. start learning		Onlar tarafından ona saygı duyulur.
He is short, but strong. start learning		O kısa, ama güçlüdür.
He is smelling the soup. start learning		O çorbayı kokluyor.
He is used to hard work. start learning		O, zor işe alışkındır.
He is used to traveling. start learning		O, seyahat yapmaya alışkındır.
He isn't at home, is he? start learning		O evde değil, değil mi?
He isn't coming, either. start learning		O da gelmiyor.
He keeps his room clean. start learning		O, odasını temiz tutar.
He left ten minutes ago. start learning		O, on dakika önce gitti.
He likes anything sweet. start learning		O, tatlı olan herhangi bir şeyden hoşlanır.
He likes green the best. start learning		O en çok yeşili seviyor.
He likes playing soccer. start learning		O, futbol oynamayı sever.
He lives here all alone. start learning		O burada yapayalnız yaşıyor.
He lives in a port town. start learning		O, bir liman kasabasında yaşamaktadır.
He lives on this street. start learning		O bu sokakta yaşamaktadır.
He looked like a doctor. start learning		O bir doktora benziyordu.
He looked me in the eye. start learning		O benim gözlerime baktı.
He looked up at the sky. start learning		O, gökyüzüne baktı.
He loves no one but her. start learning		O, ondan başka kimseyi sevmez.
He made a box yesterday. start learning		O dün bir kutu yaptı.
He made a joke about it. start learning		O, o konuda bir şaka yaptı.
He made her a bookshelf. start learning		O ona bir kitaplık yaptı.
He made his son a chair. start learning		O, oğluna bir sandalye yaptı.
He mailed a letter home. start learning		O eve bir mektup gönderdi.
He married a stewardess. start learning		O, bir hostesle evlendi.
He met a nice young man. start learning		O, kibar genç bir adamla tanıştı.
He must be nearly forty. start learning		O, yaklaşık kırk olmalı.
He named his dog Popeye. start learning		O, köpeğine Popeye adını verdi.
He neglected his duties. start learning		O görevlerini ihmal etti.
He never drinks alcohol. start learning		O asla alkol içmez.
He never keeps his word. start learning		O asla sözünü tutmaz.
He no longer lives here. start learning		O, artık burada yaşamıyor.
He objected to our plan. start learning		O, planımıza itiraz etti.
He only had 100 dollars. start learning		Onun sadece 100 doları vardı.
He ordered a cup of tea. start learning		O bir bardak çay ısmarladı.
He plugged in the radio. start learning		O, radyonun fişini taktı.
He promised not to tell. start learning		O anlatmamak için söz verdi.
He put air in his tires. start learning		Onun lastiklerine hava bastı.
He put the luggage down. start learning		O bagajı indirdi.
He reached for the book. start learning		O, kitaba uzandı.
He resembles his mother. start learning		O, annesine benzer.
He runs a lot of hotels. start learning		O, bir sürü otel işletir.
He sat up late at night. start learning		O, gece geç saatlere kadar oturdu.
He saved a lot of money. start learning		O, çok para biriktirdi.
He saved me from danger. start learning		O beni tehlikeden kurtardı.
He saw a light far away. start learning		O, uzakta bir ışık gördü.
He seems to be friendly. start learning		O cana yakın görünüyor.
He seems to be rich now. start learning		O, şimdi zengin gibi görünüyor.
He seems unable to swim. start learning		O yüzemiyor gibi görünüyor.
He sent me a brief note. start learning		O, bana kısa bir not gönderdi.
He showed what he meant. start learning		O ne demek istediğini gösterdi.
He sometimes watches TV. start learning		O bazen tv izler.
He speaks Japanese well. start learning		O Japoncayı iyi konuşur.
He speaks ten languages. start learning		O on dil konuşuyor.
He spoke of party unity. start learning		O, parti birliği hakkında konuştu.
He stuck to his promise. start learning		O sözüne sadık kaldı.
He told me a long story. start learning		O bana uzun bir hikaye anlattı.
He told me not to smoke. start learning		O bana sigara içmememi söyledi.
He took her by the hand. start learning		O onu eliyle götürdü.
He took off his glasses. start learning		O, gözlüğünü çıkardı.
He traveled on business. start learning		O, iş için seyahate gitti.
He turned down my offer. start learning		O, önerimi reddetti.
He used to get up early. start learning		O erken kalkardı.
He visited Italy before. start learning		O, daha önce İtalya'yı ziyaret etti.
He wanted to destroy it. start learning		O onu yok etmek istedi.
He wants a book to read. start learning		O, okumak için bir kitap istiyor.
He was a big, heavy man. start learning		O büyük, ağır bir adamdı.
He was a great musician. start learning		O, büyük bir müzisyendi.
He was a Roman Catholic. start learning		O bir Romalı Katolik idi.
He was a tall, thin man. start learning		O uzun boylu, zayıf bir adamdı.
He was a trusted friend. start learning		O güvenilir bir arkadaştı.
He was accused of theft. start learning		O hırsızlıkla suçlandı.
He was born in Nagasaki. start learning		O Nagasaki'de doğdu.
He was covered with mud. start learning		O çamurla kaplıydı.
He was dressed in black. start learning		O, siyah giymişti.
He was elected chairman. start learning		O, başkan seçildi.
He was guilty of murder. start learning		O cinayetten suçluydu.
He was happy for a time. start learning		O, bir süre mutluydu.
He was interested in me. start learning		Bana meraklıydı.
He was interested in me. start learning		O benimle ilgilendi.
He was killed instantly. start learning		O derhal öldürüldü.
He was knee deep in mud. start learning		O, dizine kadar çamurun içindeydi.
He was made to go there. start learning		O, oraya gönderildi.
He was seized with fear. start learning		O, korku yüzünden ele geçirilmiştir.
He was sent into combat. start learning		O, savaşa gönderildi.
He was supposed to come. start learning		Onun gelmesi gerekiyordu.
He was tried for murder. start learning		O, cinayet için yargılandı.
He was very old and ill. start learning		O çok yaşlı ve hastaydı.
He watches TV every day. start learning		O her gün televizyon izler.
He went away in a hurry. start learning		O, aceleyle gitti.
He went out in the rain. start learning		O yağmurda dışarı gitti.
She left the room. start learning		O, odadan çıktı.
He went there in person. start learning		O oraya bizzat gitti.
He whistled for his dog. start learning		O köpeği için ıslık çaldı.
He will visit his uncle. start learning		O, amcasını ziyaret edecek.
He witnessed the murder. start learning		O cinayete tanıklık etti.
He works for his living. start learning		O, yaşamı için çalışıyor.
He wrote to his parents. start learning		O, ebeveynlerine yazdı.
He zipped up his jacket. start learning		O, ceketinin fermuarını kapadı.
He'll be a good husband. start learning		O, iyi bir koca olacaktır.
He'll be back home soon. start learning		O, yakında eve dönecek.
He'll go, too, won't he? start learning		O da gidecek, değil mi?
He'll lend you his book. start learning		O, sana kitabını ödünç verecek.
He's a citizen of China. start learning		O bir Çin vatandaşıdır.
He's dying to see Seiko. start learning		O Seiko'yu görmek için ölüyor.
He's going to get fired. start learning		O kovulacak.
He's mumbling something. start learning		O birşey mırıldanıyor.
He's my younger brother. start learning		O benim küçük erkek kardeşimdir.
He's really into soccer. start learning		O, futbolu çok seviyor.
Health means everything. start learning		Sağlık her şey demektir.
Her story can't be true. start learning		Onun hikayesi doğru olamaz.
Here's my email address. start learning		İşte benim email adresim.
Here's my return ticket. start learning		İşte benim dönüş biletim.
His advice is of no use. start learning		Onun tavsiyesi faydasız.
His aunt has three cats. start learning		Halasının üç kedisi vardır.
Her daughter is a nurse. start learning		Onun kızı bir hemşiredir.
His jokes made us laugh. start learning		Esprileriyle bizi güldürdü.
His parents ran a hotel. start learning		Anne ve babası bir otel çalıştırıyor.
His story made us laugh. start learning		Onun hikayesi bizi güldürdü.
Hold it with both hands. start learning		Onu her İki elinizle tutun.
Hoover opposed the plan. start learning		Hoover, plana karşı çıktı.
How about next Saturday? start learning		Önümüzdeki Cumartesiye ne dersiniz?
How about taking a rest? start learning		Dinlenmeye ne dersin?
How about taking a walk? start learning		Yürüyüş yapmaya ne dersin?
How's it coming? start learning		Nasıl gidiyor?
How can I get to heaven? start learning		Cennete nasıl gidebilirim?
How did things turn out? start learning		İşler nasıl sonuçlandı?
How do I get to Gate 33? start learning		Gate 33'e nasıl giderim?
How do I report a theft? start learning		Bir hırsızlığı nasıl rapor ederim?
How do you go to school? start learning		Okula nasıl gidersin?
How do you go to school? start learning		Okula nasıl gidiyorsun?
How far is it from here? start learning		O, buradan ne kadar uzaklıktadır?
How late can I check in? start learning		Ne kadar geç giriş yapabilirim?
How long is that bridge? start learning		Köprünün uzunluğu ne kadar?
How long is this bridge? start learning		Bu köprünün uzunluğu ne kadar?
How long is this pencil? start learning		Bu kalem ne kadar uzundur?
How much is the express? start learning		Ekspress ne kadar?
How much is this camera? start learning		Bu kamera kaç para?
How old is the universe? start learning		Evren kaç yaşında?
How soon do you need it? start learning		Ne kadar kısa sürede ona ihtiyacın var?
Hurry up! We'll be late. start learning		Çabuk! Biz geç kalacağız.
I always keep a promise. start learning		Her zaman bir sözümü tutarım.
I always walk to school. start learning		Okula her zaman yürürüm.
I am as happy as can be. start learning		Olabildiği kadar mutluyum.
I am disgusted with him. start learning		Ondan tiskiniyorum.
I am disgusted with you. start learning		Senden iğreniyorum.
I am 18 years old. start learning		Ben on sekiz yaşındayım.
I am immune to smallpox. start learning		Çiçek hastalığına bağışıklığım var.
I am not good at sports. start learning		Sporlarda iyi değilim.
I am reading a book now. start learning		Şimdi bir kitap okuyorum.
I am reading a magazine. start learning		Ben bir dergi okuyorum.
I am really into soccer. start learning		Futbolla gerçekten ilgiliyim.
I am studying very hard. start learning		Çok sıkı çalışıyorum.
I am the fastest runner. start learning		Ben en hızlı koşucuyum.
I am to meet him at six. start learning		Saat altıda onunla buluşacağım.
I am to meet him at ten. start learning		Saat onda onunla buluşacağım.
I am too tired to climb. start learning		Tırmanamayacak kadar çok yorgunum.
I answered the question. start learning		Soruya cevap ver.
I appreciate good music. start learning		İyi müziği taktir ederim.
I appreciated your help. start learning		Ben senin yardımını takdir ettim.
I arrived here just now. start learning		Az önce buraya geldim.
I asked him for a favor. start learning		Ondan bir iyilik istedim.
I asked him point-blank. start learning		Doğrudan ona sordum.
I asked him to make tea. start learning		Ona çay yapmasını rica ettim.
I asked Mike to help me. start learning		Mike'ın bana yardım etmesini rica ettim.
I asked Tony a question. start learning		Ben Tony'ye bir soru sordum.
I asked where she lived. start learning		Onun nerede yaşadığını sordum.
I believe it to be true. start learning		Onun doğru olduğuna inanıyorum.
I bought him a magazine. start learning		Ona bir dergi satın aldım.
I bought this yesterday. start learning		Bunu dün aldım.
I call her up every day. start learning		Ben onu her gün ararım.
I call the computer Tim. start learning		Ben bilgisayara Tim diyorum.
I can ride a horse, too. start learning		Ben de bir ata binebilirim.
I can't believe my eyes. start learning		Gözlerime inanamıyorum.
I can't find my glasses. start learning		Gözlüklüğümü bulamıyorum.
I can't give up smoking. start learning		Sigarayı bırakamıyorum.
I can't help doing that. start learning		Onu yapmamak elimde değildir.
I can't keep doing this. start learning		Ben bunu yapmaya devam edemem.
I can't pay for the car. start learning		Araba için ödeme yapamam.
I can't stand the noise. start learning		Gürültüye katlanamıyorum.
I can't stand this cold. start learning		Ben bu soğuğa dayanamam.
I can't stand this heat. start learning		Bu ısıya dayanamıyorum.
I can't stand this pain. start learning		Bu ağrıya dayanamıyorum.
I can't stay long today. start learning		Bugün uzun kalamam.
I can't use a fork well. start learning		Çatalı iyi kullanamam.
I can't wait any longer. start learning		Artık bekleyemem.
I caught him by the arm. start learning		Ben onu kolundan yakaladım.
I could hardly hear him. start learning		Neredeyse onu duyamıyordum.
I could hardly hear him. start learning		Onu güçlükle duyabiliyordum.
I couldn't get to sleep. start learning		Ben uyuyamadım.
I didn't hear Tom leave. start learning		Tom'un gittiğini duymadım.
I didn't make it myself. start learning		Onu kendim yapmadım.
I didn't see either boy. start learning		Her iki çocuğu da görmedim.
I didn't see either boy. start learning		Çocuklardan her hangi birini görmedim.
I didn't see either boy. start learning		Çocuklardan hiç birini görmedim.
I do not need money now. start learning		Benim şimdi paraya ihtiyacım yok.
I do not play the piano. start learning		Piyano çalmam.
I don't see your point. start learning		Seni anlamıyorum.
I do not want any money. start learning		Hiç para istemiyorum.
I don't care for coffee. start learning		Kahve istemiyorum.
I don't care for sports. start learning		Sporlardan hoşlanmam.
I don't drink much wine. start learning		Fazla şarap içmem.
I don't eat apple cores. start learning		Elma çekirdeği yemem.
I don't have any change. start learning		Herhangi bir değişikliğim yok.
I don't have enough RAM. start learning		Yeterli RAM'im yok.
I don't have much money. start learning		Çok param yok.
I don't know any French. start learning		Hiç Fransızca bilmiyorum.
I don't know either boy. start learning		Her iki çocuğu da tanımıyorum.
I don't know her at all. start learning		Onu hiç tanımam.
I don't know him at all. start learning		Onu hiç tanımıyorum.
I don't know what it is. start learning		Onun ne olduğunu bilmiyorum.
I don't like either hat. start learning		Şapkaların hiç birinden hoşlanmıyorum.
I don't like her manner. start learning		Onun hareket tarzını sevmiyorum.
I don't like it, either. start learning		Ben de ondan hoşlanmıyorum.
I don't like sad movies. start learning		Üzücü filmleri sevmiyorum.
I don't like the coffee. start learning		Kahve sevmiyorum.
I don't see much of him. start learning		Onu fazla görmem.
I don't trust his story. start learning		Ben onun hikayesine inanmıyorum.
I no longer want that. start learning		Artık onu istemiyorum.
I don't want to give up. start learning		Ben vazgeçmek istemiyorum.
I doubt if he is honest. start learning		Onun dürüst olup olmadığından şüphe ediyorum.
I doubt if he will come. start learning		Onun gelip gelmeyeceğinden şüpheliyim.
I drank beer last night. start learning		Dün gece bira içtim.
I enjoy taking pictures. start learning		Ben fotoğraf çekmekten hoşlanıyorum.
I expect a lot from him. start learning		Ondan çok şey bekliyorum.
I expect him to help me. start learning		Onun bana yardım etmesini bekliyorum.
I feel like throwing up. start learning		Kusacak gibi hissediyorum.
I feel relaxed with him. start learning		Onunla rahatlamış hissediyorum.
I fell in love with her. start learning		Ona aşık oldum.
I felt for the poor dog. start learning		Zavallı köpeğe acıdım.
I felt like I would die. start learning		Ben ölecek gibi hissettim.
I found my bicycle gone. start learning		Bisikletimi kaybolmuş buldum.
I found the book boring. start learning		Kitabı sıkıcı buldum.
I found the glass empty. start learning		Bardağı boş buldum.
I gave him a gold watch. start learning		Ona bir altın saat verdim
I go to school at seven. start learning		Yedide okula giderim.
I go to school with him. start learning		Onunla birlikte okula giderim.
I go to Tokyo every day. start learning		Her gün Tokyo'ya giderim.
I got a letter from her. start learning		Ondan bir mektup aldım.
I got her a wrist watch. start learning		Ona bir kol saati aldım.
I got in touch with him. start learning		Ben onunla temas kurdum.
I got on the wrong line. start learning		Yanlış hatta bindim.
I got tickets yesterday. start learning		Biletleri dün aldım.
I got up early as usual. start learning		Ben her zamanki gibi erken kalktım.
I had a dream about him. start learning		Ben onun hakkında bir rüya gördüm.
I had a dream about him. start learning		Onun hakkında bir hayalim vardı.
I had a happy childhood. start learning		Benim mutlu bir çocukluğum vardı.
I had a very high fever. start learning		Çok yüksek ateşim vardı.
I had breakfast at 7:30. start learning		7: 30'da Kahvaltı ettim.
I had her sweep my room. start learning		Ona odamı süpürttüm.
I had my bicycle stolen. start learning		Ben bisikletimi çaldırdım.
I had my T-shirt washed. start learning		Tişörtümü yıkattım.
I had no visitors today. start learning		Bugün hiç ziyaretçim yoktu.
I had no work yesterday. start learning		Dün işim yoktu.
I had the door repaired. start learning		Kapıyı tamir ettirdim.
I had to go there alone. start learning		Oraya tek başıma gitmek zorunda kaldım.
I had to hurry the work. start learning		İşi hızlandırmak zorunda kaldım.
I handed her her gloves. start learning		Eldivenlerini ona uzattım.
I hate my mother-in-law. start learning		Kaynanamdan nefret ediyorum.
I hate my mother-in-law. start learning		Kayınvalidemden nefret ediyorum.
I bathe every day. start learning		Her gün banyo yaparım.
I have a lot of pencils. start learning		Bir sürü kalemim var.
I have a stiff shoulder. start learning		Kaslı bir omuzum var.
I have a very old stamp. start learning		Çok eski bir pulum var.
I have an ear infection. start learning		Bir kulak enfeksiyonum var.
I have an older brother. start learning		Bir abim var.
I have become forgetful. start learning		Ben unutkan oldum.
I have been busy lately. start learning		Son zamanlarda meşgulüm.
I have few friends here. start learning		Burada birkaç arkadaşım var.
I have just eaten lunch. start learning		Az önce öğle yemeği yedim.
I have no ear for music. start learning		Müzik kulağım yok.
I have no money on me. start learning		Yanımda para yok.
I have nothing to write. start learning		Yazacak bir şeyim yok.
I have often been there. start learning		Sık sık orada bulundum.
I have to clean my room. start learning		Odamı temizlemek zorundayım.
I have to iron my shirt. start learning		Gömleğimi ütülemek zorundayım.
I have to take medicine. start learning		İlaç almak zorundayım.
I hear you're very rich. start learning		Çok zengin olduğunu duyuyorum.
I heard a call for help. start learning		Bir yardım çağrısı duydum.
I heard a strange sound. start learning		Garip bir ses duydum.
I heard her sing a song. start learning		Onun bir şarkı söylediğini duydum.
I heard it on the radio. start learning		Onu radyoda duydum.
I heard someone whistle. start learning		Birinin ıslık çaldığını duydum.
I hope to hear from you. start learning		Sizden haber almayı umuyorum.
I hope to see you again. start learning		Sizi tekrar görmeyi umuyorum.
I hope we stay in touch. start learning		Temas halinde kalacağımızı umuyorum.
I hope you are all well. start learning		Umarım hepiniz iyisinizdir.
I joined the study tour. start learning		Araştırma turuna katıldım.
I just want you to come. start learning		Ben sadece gelmeni istiyorum.
I know a little Spanish. start learning		Biraz İspanyolca biliyorum.
I know him only by name. start learning		Onu sadece adıyla biliyorum.
I know myself very well. start learning		Kendimi çok iyi tanıyorum.
I know nothing about it. start learning		Onun hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
I know nothing but this. start learning		Bundan başka bir şey bilmiyorum.
I know some of the boys. start learning		Çocuklardan bazılarını tanıyoruz.
I know that he was busy. start learning		Onun meşgul olduğunu biliyorum.
I know what his name is. start learning		Onun adının ne olduğunu biliyorum.
I lent my pencil to him. start learning		Ona benim kalemimi ödünç verdim.
I like coffee very much. start learning		Kahveyi çok severim.
I like grape jelly best. start learning		En çok üzüm jölesinden hoşlanırım.
I like my coffee strong. start learning		Ben kahvemi koyu severim.
I like my job very much. start learning		İşimi çok seviyorum.
I like playing baseball. start learning		Beyzbol oynamayı severim.
I like skiing very much. start learning		Kaymayı çok severim.
I like studying English. start learning		İngilizce çalışmayı seviyorum.
I like studying history. start learning		Tarih çalışmayı severim.
I like tennis very much. start learning		Ben tenisi çok severim.
I like the way you look. start learning		Bakma şeklini seviyorum.
I like the way you sing. start learning		Şarkı söyleme şeklini seviyorum.
I like the way you talk. start learning		Ben konuşma şeklini seviyorum.
I like the way you walk. start learning		Yürüme şeklini beğeniyorum.
I like to draw pictures. start learning		Fotoğraf çekmek istiyorum.
I like to study English. start learning		İngilizce eğitimi yapmak istiyorum.
I like walking at night. start learning		Gece yürümeyi severim.
I looked at the picture. start learning		Resme baktım.
I looked out the window. start learning		Ben pencereden dışarı baktım.
I loosened my shoelaces. start learning		Ben benim ayakkabı bağlarını gevşettim.
I made Ann my secretary. start learning		Ann'i sekreterim yaptım.
I made friends with her. start learning		Ben onunla arkadaş oldum.
I made her my secretary. start learning		Onu benim sekreterim yaptım.
I made this food myself. start learning		Bu yemeği ben kendim yaptım.
I made up for lost time. start learning		Kaybolan zamanı telafi ettim.
I met her at the church. start learning		Ona kilisede rastladım.
I met her on the street. start learning		Onunla sokakta karşılaştım.
I met him several times. start learning		Onunla birkaç kez karşılaştım.
I met him the other day. start learning		Geçen gün ona rastladım.
I missed my usual train. start learning		Her zamanki trenimi kaçırdım.
I missed the 7:00 train. start learning		7: 00 Trenini kaçırdım.
I missed the last train. start learning		Son treni kaçırdım.
I must apologize to Ann. start learning		Ann'e özür dilemeliyim.
I must leave here today. start learning		Ben bugün buradan gitmeliyim.
I named the kitten Tama. start learning		Kedi yavrusuna Tama adını verdim.
I nearly made a mistake. start learning		Neredeyse bir hata yaptım.
I need an extra blanket. start learning		Ekstra bir battaniyeye ihtiyacım var.
I need some good advice. start learning		Biraz iyi tavsiyeye ihtiyacım var.
I need your cooperation. start learning		Senin işbirliğine ihtiyacım var.
I often have bad dreams. start learning		Sık sık kötü rüyalar görürüm.
I only know him by name. start learning		Onu sadece ismen tanıyorum.
I ordered new furniture. start learning		Ben yeni mobilya ısmarladım.
I owe him 1,000 dollars. start learning		Ona 1000 dolar borçluyum.
I owe my success to him. start learning		Başarımı ona borçluyum.
I owe my success to you. start learning		Benim başarımı size borçluyum.
I paid cash for the car. start learning		Araba için nakit ödedim.
I paid him five dollars. start learning		Ona beş dolar ödedim.
I paid him four dollars. start learning		Ona dört dolar ödedim.
I painted the gate blue. start learning		Kapıyı maviye boyadım.
I partly agree with you. start learning		Kısmen sizinle aynı fikirdeyim.
I picked up some French. start learning		Biraz Fransızca öğrendim.
I plan to buy him a pen. start learning		Onu bir kalem satın almayı düşünüyorum.
I play soccer every day. start learning		Her gün futbol oynarım.
I play tennis every day. start learning		Ben her gün tenis oynarım.
I play volleyball a lot. start learning		Ben çok voleybol oynarım.
I prefer coke to coffee. start learning		Kolayı kahveye tercih ederim.
I prefer mutton to beef. start learning		Koyunu sığıra tercih ederim.
I prefer spring to fall. start learning		İlkbaharı sonbahara tercih ederim.
I really enjoyed myself. start learning		Gerçekten eğlendim.
I really like city life. start learning		Ben gerçekten şehir hayatını severim.
I recommend it strongly. start learning		Bunu şiddetle tavsiye ediyorum.
I refrain from drinking. start learning		İçmekten kaçınırım.
I regret having said so. start learning		Öyle söylediğime pişmanım.
I saw him come this way. start learning		Onun bu yoldan geldiğini gördüm.
I saw him looking at me. start learning		Onun bana baktığını gördüm.
I saw him play baseball. start learning		Onun beyzbol oynadığını gördüm.
I saw him sawing a tree. start learning		Onun bir ağacı kestiğini gördüm.
I saw tears in her eyes. start learning		Onun gözlerinin içinde gözyaşları gördüm.
I saw that he was right. start learning		Onun haklı olduğunu anladım.
I scarcely slept a wink. start learning		Neredeyse gözümü bile kırpmadım.
I shook hands with Jane. start learning		Jane ile tokalaştım.
I shouldn't be laughing. start learning		Gülüyor olmamalıyım.
I slept aboard the ship. start learning		Ben gemide uyudum.
I slept well last night. start learning		Dün gece iyi uyudum.
I sometimes cook dinner. start learning		Bazen akşam yemeği pişiririm.
I studied before supper. start learning		Akşam yemeğinden önce çalıştım.
I studied it thoroughly. start learning		Onu iyice çalıştı.
I suppose you're hungry. start learning		Sanırım açsın.
I take back what I said. start learning		Dediğimi geri alıyorum.
I think he will succeed. start learning		Onun başarılı olacağını düşünüyorum.
I think I can handle it. start learning		Onunla başa çıkabileceğimi düşünüyorum.
I think I have a cavity. start learning		Ben bir çürüğüm olduğunu düşünüyorum.
I think I'm going crazy. start learning		Sanırım çıldırıyorum.
I think it will be fine. start learning		Ben, havanın iyi olacağını düşünüyorum.
I think you should swim. start learning		Sanırım yüzmelisin.
I thought he might come. start learning		Onun gelebileceğini düşündüm.
I thought he would come. start learning		Onun geleceğini düşündüm.
I told him the big news. start learning		Büyük haberi ona söyledim.
I took a picture of her. start learning		Ben onun bir resmini çektim.
I took your word for it. start learning		Bunun için sözünüzü aldım.
I tried again and again. start learning		Tekrar tekrar denedim.
I tried writing a novel. start learning		Bir roman yazmaya çalıştım.
I usually do the dishes. start learning		Genellikle bulaşıkları yıkarım.
I usually get up at six. start learning		Ben genellikle altıda kalkarım.
I want a piece of candy. start learning		Bir parça şeker istiyorum.
I want him to read this. start learning		Onun bunu okumasını istiyorum.
I want to be a magician. start learning		Bir sihirbaz olmak istiyorum.
I want to charter a bus. start learning		Bir otobüs kiralamak istiyorum.
I want to eat something. start learning		Bir şeyler yemek istiyorum.
I want to get rid of it. start learning		Ondan kurtulmak istiyorum.
I want to go for a swim. start learning		Yüzmeye gitmek istiyorum.
I want to go to America. start learning		Amerika'ya gitmek istiyorum.
I want to go to college. start learning		Üniversiteye gitmek istiyorum.
I want to go to Seattle. start learning		Seattle'a gitmek istiyorum.
I want to read the book. start learning		Kitap okumak istiyorum.
I want to see the movie. start learning		Filmi görmek istiyorum.
I want to see you again. start learning		Seni tekrar görmek istiyorum.
I want to sing the song. start learning		Şarkı söylemek istiyorum.
I want to study English. start learning		İngilizce okumak istiyorum.
I want to study history. start learning		Tarih eğitimi yapmak istiyorum.
I was calling my friend. start learning		Arkadaşıma telefon ediyordum.
I was caught in traffic. start learning		Trafikte yakalandım.
I was here all the time. start learning		Her zaman buradaydım.
I was hired by my uncle. start learning		Amcam tarafından işe alındım.
I was invited to dinner. start learning		Akşam yemeğine davet edildim.
I was laughed at by him. start learning		Onun tarafından gülündüm.
I was lost in the crowd. start learning		Kalabalıkta kayboldum.
I was not a good mother. start learning		Ben iyi bir anne değildim.
I was not studying then. start learning		O zaman eğitim görmüyordum.
I was really very happy. start learning		Gerçekten çok mutluydum.
I was too sick to stand. start learning		Ayakta duramayacak kadar çok hastaydım.
I wasn't busy last week. start learning		Ben geçen hafta meşgul değildim.
I wasn't busy yesterday. start learning		Ben dün meşgul değildim.
I watch TV now and then. start learning		Ara sıra TV izlerim.
I watched TV last night. start learning		Dün gece TV izledim.
I went down by elevator. start learning		Ben asansörle aşağı indim.
I went there many times. start learning		Oraya defalarca gittim.
I went to Kobe by train. start learning		Kobe'ye trenle gittim.
I will be here tomorrow. start learning		Yarın ben burada olacağım.
I will dry your T-shirt. start learning		Tişörtünü kurutacağım.
I will join a golf club. start learning		Bir golf kulübüne katılacağım.
I will love you forever. start learning		Seni sonsuza kadar seveceğim.
I will make some coffee. start learning		Kahve yapacağım.
I wish he were here now. start learning		Keşke o şimdi burada olsa.
I wish I could help you. start learning		Keşke sana yardım edebilsem.
I wish to see my father. start learning		Babamı görmek istiyorum.
I wish we had more time. start learning		Keşke biraz daha zamanımız olsa.
I wonder why he is late. start learning		Onun neden geç kaldığını merak ediyorum.
I would like to eat now. start learning		Şimdi yemek istiyorum.
I wouldn't mind a drink. start learning		İçki istemem.
I wrote a letter to Jim. start learning		Jim'e bir mektup yazdım.
I'd better be on my way. start learning		Yoluma gitsem iyi olur.
I'd better not eat that. start learning		Onu yemesem iyi olur.
I'd do anything for you. start learning		Ben sizin için bir şey yapacaktım.
I'd like three of these. start learning		Ben bunlardan üçünü istiyorum.
I'd like to pay in cash. start learning		Nakit olarak ödemek istiyorum.
I'd like to play tennis. start learning		Tenis oynamak istiyorum.
I want to try this. start learning		Bunu denemek istiyorum.
I'd like you to help me. start learning		Bana yardım etmenizi istiyorum.
I'd love to be your age. start learning		Senin yaşında olmak istiyorum.
I'd rather not meet him. start learning		Onunla tanışmayı tercih etmiyorum.
I'd rather stay at home. start learning		Evde kalmayı tercih ederim.
I'd rather stay than go. start learning		Kalmayı gitmeye tercih ederim.
I'll act on your advice. start learning		Tavsiyeniz üzerine hareket edeceğim.
I'll attend the meeting. start learning		Toplantıya katılacağım.
I'll be absent tomorrow. start learning		Yarın mevcut olmayacağım.
I'll be absent tomorrow. start learning		Yarın devamsız olacağım.
I'll be back in an hour. start learning		Bir saat içinde geri döneceğim.
I'll be back right away. start learning		Hemen geri döneceğim.
I'll call you back soon. start learning		Yakında seni tekrar arayacağım.
I'll come to your place. start learning		Senin yerine geleceğim.
I'll leave it up to you. start learning		Onu size bırakacağım.
I'll lend you this book. start learning		Ben bu kitabı size ödünç vereceğim.
I'll let you know later. start learning		Ben daha sonra sana bildireceğim.
I'll look forward to it. start learning		Onu sabırsızlıkla bekleyeceğim.
I'll never let you down. start learning		Seni asla hayal kırıklığına uğratmayacağım.
I'll see you next month. start learning		Önümüzdeki ay görüşürüz.
I'll take this umbrella. start learning		Bu şemsiyeyi alacağım.
I'll tell you the truth. start learning		Sana gerçeği anlatacağım.
I'll treat you to sushi. start learning		Size suşi ısmarlayacağım.
I'll visit him tomorrow. start learning		Onu yarın ziyâret edeceğim.
I'll visit you tomorrow. start learning		Sen yarın ziyaret edeceğim.
I'm a government worker. start learning		Ben bir devlet işçisiyim.
I'm afraid for his life. start learning		Onun hayatı için korkuyorum.
I'm afraid it will rain. start learning		Maalesef yağmur yağacak.
I'm always under stress. start learning		Her zaman stres altındayım.
I'm as hungry as a bear. start learning		Ben ayı kadar açım.
I'm as strong as before. start learning		Ben eskisi kadar güçlüyüm.
I'm chilled to the bone. start learning		İliklerime kadar üşüdüm.
I'm worried about Tom. start learning		Tom hakkında endişeliyim.
I'm done with my chores. start learning		Ev işlerini bitirdim.
I'm faithful to my wife. start learning		Ben karıma sadığım.
I'm fed up with English. start learning		İngilizceden usandım.
I'm fine. How about you? start learning		Ben iyiyim. Ya sen?
I'm glad you could come. start learning		Senin gelebildiğine sevindim.
Glad you like it. start learning		Ondan hoşlandığına memnun oldum.
I'm just looking around. start learning		Etrafıma bakınıyorum.
I'm kind of tired today. start learning		Bugün biraz yorgunum.
I'm looking for a house. start learning		Bir ev arıyorum.
I'm not absolutely sure. start learning		Kesinlikle emin değilim.
I'm no longer afraid. start learning		Artık korkmuyorum.
I'm on the eighth floor. start learning		Ben sekizinci kattayım.
It's nice meeting you. start learning		Seninle tanıştığıma memnun oldum.
I'm proud of my brother. start learning		Erkek kardeşimle gurur duyuyorum.
I'm seeing them tonight. start learning		Bu gece onlarla görüşeceğim.
I'm sick of her excuses. start learning		Onun mazeretlerinden bıktım.
I'm so hungry, I ate it. start learning		Çok açım, onu yedim.
I'm so proud of my boys. start learning		Benim erkek çocuklarımla gurur duyuyorum.
I'm sorry I was so rude. start learning		Öyle kaba olduğum için özür dilerim.
I'm sorry to bother you. start learning		Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.
I'm sure of his success. start learning		Ben onun başarısından eminim.
I'm sure you'll like it. start learning		Ondan hoşlanacağından eminim.
I'm too sleepy to drive. start learning		Araba süremeyecek kadar çok uykuluyum.
I'm very busy this week. start learning		Ben bu hafta çok yoğunum.
I'm very short of money. start learning		Çok parasızım.
I'm waiting for the bus. start learning		Otobüs bekliyorum.
I'm willing to help him. start learning		Ona yardım etmeye istekliyim.
I've been on sick leave. start learning		Hastalık iznindeyim.
I've been there already. start learning		Daha önce orada bulundum.
I've got too much to do. start learning		Yapacak çok işim var.
I've had coffee already. start learning		Zaten kahve içmiştim.
I've heard all about it. start learning		Onun hakkında her şeyi duydum.
I've quit drinking beer. start learning		Birayı bırakıyorum.
I'm off beer. start learning		Bira içmeyi bıraktım.
Invite whoever you like. start learning		Kimi istersen davet et.
Is eating raw eggs safe? start learning		Çiğ yumurta yemek güvenli midir?
Is everything O.K. here? start learning		Burada her şey yolunda mı?
Is he a friend of yours? start learning		O senin bir arkadaşın mıdır?
Is her father a teacher? start learning		Onun babası bir öğretmen mi?
Is it about ten o'clock? start learning		Saat yaklaşık on mudur.
Is it safe to stay here? start learning		Burada kalmak güvenli midir?
Is my explanation clear? start learning		Benim açıklamam açık mıdır?
Is she any better today? start learning		O bugün daha iyi mi?
Is that a picture of me? start learning		O benim bir resmim mi?
Is that black bag yours? start learning		O siyah çanta senin mi?
Is the fish still alive? start learning		Balık hala canlı mı?
Is the school work hard? start learning		Okul çalışması zor mu?
Is there any fresh news? start learning		Hiç yeni haber var mı?
Is this a tax-free shop? start learning		Bu vergisiz bir satış mağazası mı?
Is this camera for sale? start learning		Bu kamera satılık mı?
Is this your book, Mike? start learning		Bu senin kitabın mı, Mike?
Is this your son, Betty? start learning		Bu senin oğlun mu, Betty?
It begins at six-thirty. start learning		O, altı-otuz'da başlar.
It can be done in a day. start learning		O, bir günde yapılabilir.
It happened by accident. start learning		O, kazara oldu.
It has become very cold. start learning		Çok soğuk oldu.
It has become very warm. start learning		Çok sıcak oldu.
It is almost 12 o'clock. start learning		Saat yaklaşık 12:00.
It is dark in that room. start learning		O odada hava karanlık.
It is just five o'clock. start learning		Saat tam beş.
It is likely to be fine. start learning		O, muhtemelen iyi olacak.
It is our turn to laugh. start learning		Gülme sırası bizde.
It is pretty cold today. start learning		Bugün oldukça soğuk.
It is soft to the touch. start learning		O yumuşaklık hissi veriyor.
It is sold by the pound. start learning		O paundla satılır.
It is time to go to bed. start learning		Yatma zamanı.
It is very hot at night. start learning		Gece çok sıcaktır.
It kept snowing all day. start learning		Bütün gün kar yağışı devam etti.
It may freeze next week. start learning		Gelecek hafta dondurabilir.
It may rain around noon. start learning		Öğle civarında yağmur yağabilir.
It may rain at any time. start learning		Heran yağmur yağabilir.
It must be hard for you. start learning		Senin için zor olmalı.
It needs to be repaired. start learning		O tamir edilmeli.
It was a dangerous time. start learning		O, tehlikeli bir zamandı.
It was a small incident. start learning		O küçük bir kazaydı.
It was an exciting game. start learning		O heyecan verici bir oyun.
Yesterday was cloudy. start learning		Dün hava bulutluydu.
It was dark in the room. start learning		Oda karanlıktı.
It was her that told me. start learning		Bana söyleyen oydu.
It was her turn at last. start learning		Sonunda onun sırasıydı.
It was quiet all around. start learning		Heryer sessizdi.
It will be hot tomorrow. start learning		Yarın sıcak olacak.
It will get warmer soon. start learning		Yakında hava daha sıcak olacak.
Today is a good day. start learning		Bugün güzel bir gün.
It's a pain in the neck. start learning		O, boyunda bir ağrı.
It's all going to be OK. start learning		Herşey iyi olacak.
It's all right with him. start learning		Onunla işler yolunda.
It's all the same to me. start learning		Hepsi bana uyar.
It's all the same to me. start learning		Bana göre hepsi aynı.
It's almost six o'clock. start learning		Saat neredeyse altı.
It's already cleared up. start learning		O zaten açıklığa kavuşturulmuştur.
It's awfully cold today. start learning		Hava bugün son derece soğuk.
It's been hot and humid. start learning		Hava sıcak ve nemli.
It's entirely up to you. start learning		O tamamen sana kalmış.
It's hard to please him. start learning		Onu memnun etmek zor.
It's just another story. start learning		O tamamen başka bir hikaye.
It's just what I wanted. start learning		O tam benim istediğim.
It's nearly six o'clock. start learning		Saat yaklaşık olarak altıdır.
It's no concern of mine. start learning		O, beni ilgilendiren bir şey değil.
It's not worth the pain. start learning		Zahmete deymez.
It's obvious he's wrong. start learning		Onun hatalı olduğu açıktır.
It's safer to stay here. start learning		Burada kalmak daha güvenlidir.
It's Tom I want to meet. start learning		Görüşmek istediğim Tom'dur.
It's up to you to do it. start learning		Onu yapmak sana kalmış.
It's very hot, isn't it? start learning		Çok sıcak değil mi?
It's worth a try, right? start learning		Denemeye değer, doğrumu?
It's your turn to drive. start learning		Sürme sırası senin.
Jack doesn't drive fast. start learning		Jack hızlı araba sürmez.
Jack doesn't drive fast. start learning		Jack hızlı sürmez.
Jackson was a rough man. start learning		Jackson, kaba bir adamdı.
Japan has to import oil. start learning		Japonya petrol ithal ediyor.
Japan is a rich country. start learning		Japonya, zengin bir ülkedir.
Jean and Kate are twins. start learning		Jean ve Kate ikizler.
Jean and Kate are twins. start learning		Jean and Kate ikizler.
Jefferson remained calm. start learning		Jefferson sakin kaldı.
Jill is engaged to Jack. start learning		Jill Jack'le nişanlıdır.
Jim runs as fast as Ron. start learning		Jim Ron kadar hızlı koşar.
Jim will not come today. start learning		Jim bugün gelmeyecek.
John became a policeman. start learning		John bir polis oldu.
John hit me on the head. start learning		John bana kafamdan vurdu.
John is an American boy. start learning		John Amerikalı bir çocuk.
John kept the door open. start learning		John kapıyı açık bıraktı.
John listened carefully. start learning		John dikkatle dinledi.
Just look in the mirror. start learning		Sadece aynaya bak.
Keep a close eye on him. start learning		Onu yakından gözle.
Keep an eye on the bags. start learning		Çantaya göz kulak olun.
Keep away from the fire. start learning		Ateşten uzak durun.
Keep it in a cool place. start learning		Onu serin bir yerde tut.
Kelly eats like a horse. start learning		Kelly bir at gibi yer.
Kelly will appear on TV. start learning		Kelly TV'da çıkacak.
Ken is an eager student. start learning		Ken hevesli bir öğrenci.
Ken is good at swimming. start learning		Ken yüzmede iyidir.
Ken is older than Seiko. start learning		Ken Seiko'dan daha yaşlı.
Ken is quite an athlete. start learning		Ken oldukça iyi bir atlet.
Ken must be home by now. start learning		Ken şimdiye kadar evde olmalı.
Kennedy Airport, please. start learning		Kennedy Havaalanı, lütfen.
Kumi did not make a box. start learning		Kumi bir kutu yapmadı.
Kyoto is worth visiting. start learning		Kyoto ziyaret etmeye değer.
Let me have a cigarette. start learning		Ben bir sigara içeyim.
Let me have a try at it. start learning		Onu denememe izin verin.
Let me introduce myself. start learning		Kendimi tanıtmama izin verin.
Let me join in the game. start learning		Oyuna katılmama izin verin.
Let me know the details. start learning		Bana ayrıntıları bildirin.
Let me show you the way. start learning		Size yolu göstereyim.
Let's agree to disagree. start learning		Tartışmayı bırakalım ve birbirimizin fikirlerine tolere edelim.
Let's always be friends. start learning		Her zaman arkadaş olalım.
Let's ask if it is true. start learning		Onun doğru olup olmadığını soralım.
Let's drop by his house. start learning		Geçerken onun evine uğrayalım.
Let's make a phone call. start learning		Bir telefon görüşmesi yapalım.
Let's sing a happy song. start learning		Mutlu bir şarkı söyleyelim.
Let's stay here tonight. start learning		Bu gece burada kalalım.
Lincoln agreed to do so. start learning		Lincoln öyle yapmak için anlaştı.
Lincoln liked this plan. start learning		Lincoln bu planı sevdi.
Lincoln opposed slavery. start learning		Lincoln köleliğe karşı çıktı.
Lincoln's plan was good. start learning		Lincoln'un planı iyiydi.
London must be cold now. start learning		Londra şimdi soğuk olmalı.
Look at that big hammer. start learning		Şu büyük çekice bak.
Look at the setting sun. start learning		Batan güneşe bak.
Love can mend your life. start learning		Aşk, hayatınızı düzeltebilir.
Lovely sunset, isn't it? start learning		Güzel gün batımı, değil mi?
Luck turned in my favor. start learning		Şans benim lehine döndü.
Lucy is certain to come. start learning		Lucy kesin gelecek.
Make it a little bigger. start learning		Sesini biraz açın.
Manpower was no problem. start learning		İnsan gücü, hiç sorun değildi.
Many could not hear him. start learning		Çoğu onu duyamıyordu.
Many of the people died. start learning		İnsanların birçoğu öldü.
Mary can speak Japanese. start learning		Mary Japonca konuşabiliyor.
Mary can speak Japanese. start learning		Mary Japonca konuşabilir.
Mary has just come home. start learning		Mary daha yeni eve geldi.
Mary is Tom's secretary. start learning		Mary Tom'un sekreteridir.
Mary needs a dozen eggs. start learning		Mary'nin bir düzine yumurtaya ihtiyacı vardır.
Mary offered Tom a gift. start learning		Mary Tom'a bir hediye önerdi.
May I ask you something? start learning		Sana bir şey sorabilir miyim?
May I borrow your knife? start learning		Bıçağını ödünç alabilir miyim?
May I call you tomorrow? start learning		Yarın seni arayabilir miyim?
May I go out for a walk? start learning		Yürüyüş için dışarı çıkabilir miyim?
May I hang up your coat? start learning		Ceketini asabilir miyim?
May I have a cup of tea? start learning		Bir fincan çay alabilir miyim?
May I see the timetable? start learning		Tarifeyi görebilir miyim?
Can I see the wine list? start learning		Şarap listesini görebilir miyim?
May I see your passport? start learning		Pasaportunuzu görebilir miyim?
May I speak to Mr. Sato? start learning		Bay Sato için konuşabilir miyim?
May I take a rain check? start learning		Hakkımı daha sonra kullanabilir miyim?
May I take your picture? start learning		Resmini çekebilir miyim?
May I talk to Mr. Brown? start learning		Bay Brown ile konuşabilir miyim?
May I talk to Ms. Brown? start learning		Bayan Brown'la konuşabilir miyim?
May I talk to Ms. Brown? start learning		Bayan Brown ile konuşabilir miyim?
Mayuko denied the rumor. start learning		Mayuko söylentiyi yalanladı.
Meg colored the picture. start learning		Meg resmi boyadı.
Miss Young is very kind. start learning		Bayan Young çok nazik.
Molly has a big clock. start learning		Molly'nin büyük bir saati var.
Money is not everything. start learning		Para herşey değildir.
Most boys know his name. start learning		Birçok çocuklar onun adını bilir.
Most boys like baseball. start learning		Birçok çocuklar basketbolu sever.
My answer matches yours. start learning		Benim cevabım sizinkiyle uyuşuyor.
My arm is hurting badly. start learning		Kolum kötü ağrıyor.
My body itches all over. start learning		Vücudumun her yeri kaşınıyor.
My brother doesn't swim. start learning		Erkek kardeşim yüzmez.
My brother is very tall. start learning		Benim erkek kardeşim çok uzun.
My brother must be sick. start learning		Erkek kardeşim hasta olmalı.
My camera is waterproof. start learning		Benim fotoğraf makinem sugeçirmez.
My daughter is a tomboy. start learning		Kızkardeşim bir erkek gibidir.
My father is very tired. start learning		Babam çok yorgun.
My father likes his job. start learning		Babam işini seviyor.
My father seldom smokes. start learning		Babam nadiren sigara içer.
My friends aren't young. start learning		Arkadaşlarım genç değildir.
My friends call me Beth. start learning		Arkadaşlarım bana Beth diyorlar.
My friends call me Beth. start learning		Arkadaşlarım bana Beth derler.
My front tooth fell out. start learning		Benim ön dişim düştü.
My major is agriculture. start learning		Benim asıl branşım tarımdır.
My mother gets up early. start learning		Annem erken kalkar.
My mother isn't at home. start learning		Annem evde yok.
My mother made me a bag. start learning		Annem bana bir çanta yaptı.
My mother made me study. start learning		Annem beni çalıştırdı.
My mother must be angry. start learning		Annem kızgın olmalı.
My mother speaks slowly. start learning		Annem yavaş yavaş konuşur.
My plan is to buy a car. start learning		Benim planım bir araba satın almak.
My room has two windows. start learning		Odamın iki penceresi vardır.
My shoes need polishing. start learning		Ayakkabılarım cilalanmalı.
My shoulders feel stiff. start learning		Benim omuzlarım sert.
My sister has been sick. start learning		Kız kardeşim hasta.
My sister has long legs. start learning		Kız kardeşimin uzun bacakları var.
My stomach is grumbling. start learning		Midem gurluyor...
My strength is all gone. start learning		Benim gücümün hepsi gitti.
My uncle came to see me. start learning		Amcam beni görmek için geldi.
My uncle died of cancer. start learning		Amcam kanserden öldü.
My uncle gave me a book. start learning		Amcam bana bir kitap verdi.
My uncle made a fortune. start learning		Amcam bir servet yaptı.
My wife loves apple pie. start learning		Eşim elmalı tartı seviyor.
My wife works part time. start learning		Karım kısa süreli çalışıyor.
Nancy is afraid of dogs. start learning		Nancy, köpeklerden korkar.
Nara is a very old city. start learning		Nara, çok eski bir şehirdir.
Nara is as old as Kyoto. start learning		Nara Kyoto kadar eski.
Never press this button. start learning		Bu düğmeye asla basmayın.
Nixon became very angry. start learning		Nixon çok kızdı.
No one came except Mary. start learning		Mary hariç kimse gelmedi.
No one knows the answer. start learning		Hiç kimse cevabı bilmiyor.
No one knows the reason. start learning		Kimse sebebini bilmiyor.
No one ran ahead of him. start learning		Hiç kimse onun önünde koşmadı.
No one voted against it. start learning		Hiç kimse ona karşı oy kullanmadı.
No students were absent. start learning		Hiçbir öğrenci eksik değildi.
No, thank you. I'm full. start learning		Hayır, teşekkür ederim. Tokum.
Nobody came to help him. start learning		Ona yardım etmek için kimse gelmedi.
Nobody can ever help me. start learning		Kimse bana asla yardımcı olamaz.
Nobody likes a wise guy. start learning		Kimse bir bilge adamı sevmez.
Not every bird can sing. start learning		Her kuş ötemez.
Oil will float on water. start learning		Yağ suda yüzer.
Open the window, please. start learning		Pencereyi aç lütfen.
Our first class is math. start learning		Birinci dersimiz matematiktir.
Our flight was canceled. start learning		Uçuşumuz iptal edildi.
Our guests have arrived. start learning		Misafirlerimiz vardılar.
Our son died in the war. start learning		Oğlumuz savaşta öldü.
Paper is made from wood. start learning		Kağıt ağaçtan yapılır.
Pardon me for saying so. start learning		Öyle söylediğim için beni affet.
Paul offered a new plan. start learning		Paul, yeni bir plan sundu.
Playing baseball is fun. start learning		Beyzbol oynamak eğlencelidir.
Please answer the phone. start learning		Lütfen telefona cevap ver.
Please ask someone else. start learning		Lütfen başka birine sor.
Please bring me my bill. start learning		Lütfen bana fatura getirin.
Please bring the others. start learning		Lütfen diğerlerini getir.
Please buy a few apples. start learning		Lütfen birkaç elma satın alın.
Please buy me this book. start learning		Lütfen bana bu kitabı al.
Please call in a doctor. start learning		Lütfen bir doktor çağırın.
Please call me a doctor. start learning		Lütfen bana bir doktor çağır.
Please call me up later. start learning		Daha sonra beni arayın.
Please close the window. start learning		Lütfen pencereyi kapat.
Please come next Friday. start learning		Lütfen önümüzdeki Cuma gel.
Please come to my house. start learning		Lütfen evime gel.
Please contact me later. start learning		Lütfen daha sonra benimle irtibata geçiniz.
Please delete this file. start learning		Lütfen bu dosyayı silin.
Please give me a coffee. start learning		Lütfen bana bir kahve ver.
Please give me this pen. start learning		Lütfen bu kalemi bana ver.
Please insert your card. start learning		Lütfen kartını sok.
Please keep me informed. start learning		Beni haberdar edin.
Please keep this secret. start learning		Lütfen bu sırrı sakla.
Please leave right away. start learning		Lütfen hemen terkedin.
Please lend me this pen. start learning		Lütfen, kalemi bana ödünç verebilir misin?
Please lend me your car. start learning		Lütfen arabanı bana ödünç ver.
Please let go of my arm. start learning		Lütfen kolumu bırak.
Please listen carefully. start learning		Lütfen dikkatle dinleyin.
Please make me some tea. start learning		Lütfen bana biraz çay yapın.
Please make way for him. start learning		Lütfen ona yol verin.
Please pass me the salt. start learning		Lütfen tuzu bana uzat.
Please put on this gown. start learning		Lütfen bu geceliği giy.
Please say hello to her. start learning		Lütfen ona selam söyle.
Please say it once more. start learning		Lütfen onu bir kez daha söyleyin.
Please send me a letter. start learning		Lütfen bana bir mektup gönder.
Please show me your bag. start learning		Lütfen bana çantanızı gösterin.
Please teach me English. start learning		Lütfen bana İngilizce öğret.

Turkish sentences from Tatoeba 11

You must sign in to write a comment

More