Reading 13

 0    47 flashcards    alicelik7
download mp3 print play test yourself
 
Question Answer
sorumlu, olası, muhtemel, eğilimli
start learning
liable
iddialı, gösterişçi, kendini beğenmiş
start learning
pretentious
iletilebilir, nakledilebilir, bulaştirilabilir
start learning
transmittable
bulaşıcı
start learning
contagious
sorumlu, hesap verebilir, açıklanabilir
start learning
accountable
göçebe
start learning
nomad
yanıltmak, aldatmak
start learning
mislead
aldatmak, kandırmak
start learning
delude
yoldan çıkmak, yanlış yola sapmak, yolunu kaybetmek, kaybolmak
start learning
go astray
saptırmak, yoldan çıkarmak, kötü yola düşmesine sebep olmak, ayartmak
start learning
lead astray
kirletmek, pisletmek
start learning
pollute
yanıltıcı, aldatıcı, yanlış
start learning
misleading
mütevazı, alçakgönüllü, basit, alçak, aşağılamak
start learning
humble
onurlu, şerefli, namuslu
start learning
honorable
tehlikesiz, zararsız, iyi huylu, yumuşak (hava, toprak, iklim), tehlikesiz (ur)
start learning
benign
pürüzsüz, düz, yumuşak, sakin, hoş, kolay, akıcı, düzeltmek, yumuşatmak, kolaylaştırmak, sakinleştirmek,
start learning
smooth
nazik, kibar, hafif, yumuşak, yumuşatmak, evcilleştirmek
start learning
gentle
eğim, meyil, yokuş, bayır,
start learning
slope
evcilleştirmek, evcil, uysal, sıkıcı, yavan, (toprağı) ıslah etmek
start learning
tame
azarlamak, azar
start learning
rebuke
yanlış, hatalı, sahte, yalan taklit,
start learning
false
dayanılmaz, karşı konulmaz, çok kuvvetli, çok çekici
start learning
irresistible
kararsız, kuşkulu, şüpheci
start learning
indecisive
uyuşmazlık, anlaşmazlık, çatışma, ihtilaf, karşı çıkmak, itiraz etmek, kabul etmemek, tartışmak
start learning
dispute
kararsız, tedirgin, huzursuz, değişken, belirsiz, istikrarsız, halledilmlemiş, kapanmamış, yerleşmemiş, oturmamış
start learning
unsettled
dolaşmak, gezinmek, cihazlardan ağa bağlanmak
start learning
roam
kaldıraç, kaldıraçla kaldırmak
start learning
lever
topuz, tokmak, yumru, baş, budak
start learning
knob
karşılaşmak, karşılaştırmak, yüzleşmek, yuzleştirmek,
start learning
confront
bir sorunla karşılaşmak
start learning
confront with a problem
korkunç, müthiş, son derece
start learning
dire
acil yardıma ihtiyacı var
start learning
in dire need of help
uyulması zorunlu, bağlayıcı, kablo bağlantısı, kenar şeridi, cilt
start learning
binding
insanlık dışı, zalim
start learning
inhuman
adaletsizlik, haksızlık, isnsafsızlık
start learning
injustice
yalnız, tek başına
start learning
solitary
ayartıcı, baştan çıkarıcı, çekici
start learning
seductive
iddia, belirtme, gösterme, açıklama
start learning
assertion
tek kullanımlık, kullanıldıktan sonra atılabilen
start learning
disposable
gevşek, bol, geniş, serbest, serbest bırakmak, salıvermek, ahlaksız, ateş etmek
start learning
loose
uzatmak, sürdürmek
start learning
prolong
nihai, olası, muhtemel
start learning
eventual
öngörülemeyen, beklenmedik, umulmadık
start learning
unforeseen
üzerinde ısrar etmek, -de ısrar etmek
start learning
insist upon
ihlal etmek, bozmak, çiğnemek, tecavüz etmek
start learning
violate
sanık
start learning
defendant
otorite, yetki
start learning
authority

You must sign in to write a comment